Düşüncelerinize izin Verin.Gelsinler ve Gitsinler..

Günlük hayatın koşturmacası içinde zihnimizde sürekli bir hareketlilik yaşanır. Planlar, hatırlatmalar, geçmişten gelen anılar ve geleceğe dair kaygılar… Bu yoğun akışta, düşüncelerimizi kontrol etmek ya da susturmak gerektiğini düşünebiliriz. Ancak, düşünceye izin vermek, zihinsel huzurun anahtarından biri olabilir.

Düşünceye izin vermek, aklımızdan geçen her fikre karşı nazik bir yaklaşım sergilemeyi ifade eder. Bu, düşünceleri yargılamadan ya da bastırmadan sadece var olmalarına izin vermek demektir. Bu süreç, bir nevi zihinsel bir nefes alma alanı yaratır.

Özellikle farkındalık pratiklerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur: Zihne gelen düşüncelerle savaşmak yerine, onları bir bulut gibi izlemek. Bir bulut nasıl gelir ve giderse, düşünceler de aynı şekilde akar. Onlara direnmek, sadece daha fazla stres yaratır; ancak izin vermek, içsel bir özgürlük hissi getirir.

Düşüncelere izin vermek, duygularımıza da alan açar. Bazen olumsuz ya da rahatsız edici bir düşünceyi bastırmak(yok saymak), o düşüncenin etkisini daha da artırabilir. Oysa onu kabullenmek, çözümün ilk adımı olabilir.

Kendimize şu soruyu sormamız önemli: "Bu düşünce beni nasıl etkiliyor?" Eğer düşünceye izin verirsek, onun altında yatan duyguları, ihtiyaçları ya da endişeleri daha net görebiliriz. Bu da daha bilinçli ve sağlıklı kararlar almamıza yardımcı olabilir.

Unutmayın, düşünceleriniz, zihninizin ürettiği geçici birer misafirdir. Onlara izin verin, izleyin ve bırakın. Zihninizdeki sessizlik ve netlik, bu kabullenişin ardından yavaş yavaş gelecektir.